AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş: AK Parti Türkiye'nin birinci partisi olmaya güçlü bir şekilde devam ediyor
Yayın Tarihi: 25 Ağustos 2025 Pazartesi 12:53:00
Güncelleme Tarihi: 25 Ağustos 2025 Pazartesi 12:53:00
24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'ye konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş, "Rakamların bize söylediği, AK Partimizin son birkaç ayda da farkı bir miktar daha fazla açarak Türkiye'nin birinci partisi olmaya güçlü bir şekilde devam ettiği ve milletimizin güveninin, desteğinin, onayının liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'la beraber olduğu şeklinde." dedi.

HABER MERKEZİ
24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş, ''Rakamların bize söylediği, AK Partimizin son birkaç ayda da farkı bir miktar daha fazla açarak Türkiye'nin birinci partisi olmaya güçlü bir şekilde devam ettiği ve milletimizin güveninin, desteğinin, onayının liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'la beraber olduğu şeklinde.'' dedi.
''Rakamların bize söylediği, AK Partimizin son birkaç ayda da farkı bir miktar daha fazla açarak Türkiye'nin birinci partisi olmaya güçlü bir şekilde devam ettiği ve milletimizin güveninin, desteğinin, onayının liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'la beraber olduğu şeklinde.''
''Ben bunu çok açık yüreklilikle ifade edeceğim, sözlerimin buradaki tespitlerimin de siyasal olmasının ötesinde bu konulara kafa yormaya çalışan, rakamlarla arasını iyi tutmaya çalışan bir zihin ve düşünme sevdalısı olarak değerlendirmesini isterim. Bu rakamların bize söylediği AK Partimizin son birkaç ayda da farklı bir miktar daha fazla açarak Türkiye'nin birinci partisi olmaya güçlü bir şekilde devam ettiği ve milletimizin güveninin, desteğinin ve onayının liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'la beraber olduğu şeklinde. Bu tespitler, yani toplumda hiçbir problem yok, bütün zorluklar aşılmış, bütün problemler nihayet erdirilmiş mi demek? Elbette hayır. Hem bizim ortaya koyduğumuz başarıların meydana getirdiği yeni meydan okumalar var ki bir siyasi hareket için başarılı olmak, yani iktidar olmak önemlidir. Ama orada kalmak orada sürdürülebilir yapısal bir takım başarılar inşa edebilmek ve kendi başarınızın ortaya koyduğu dinamikler karşısında yeni çözümler geliştirerek mücadelenizi perçinlemek bu apayrı zor bir alan. Ama AK Parti ikisini birlikte başardı. Yani hem iktidara geldi hem bununla beraber toplumda ötekileştirilen kesimleri toplumun merkezine getirdi. Zaten bu insanlar merkezdeydi ama fikirleriyle, katkılarıyla, duruşlarıyla toplumun merkezinde olabilecekleri siyasal Zemin, özgüven Ak Parti'nin ortaya koyduğu mücadele ile liderimiz Recep Tayyip Erdoğanın ortaya koyduğu mücadele ile meydana getirdi. Şimdi bu ortaya koyduğumuz başarıların ortaya çıkarttığı yeni sınamalar var. Bunlarla da yüzleşerek bir yandan dünyada olup biten gelişmelerin, toplumda, ekonomide siyasal alanda meydana getirdiği bir takım türbülanslar var.''
''Muhalefetin aslında temelde derdi üslup değil sadece, bir fikir yok.''
Düşüncelere her zaman Ak Parti siyaseti karşı gelmiştir. Basma kalıp düşünceleri, çerçeveleri parçalayarak millet için doğru olan neyse onunla yola devam etmek siyasi esasımız oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın da liderliğinin en önemli boyutu kendisine kabul olarak dayatılanları elinin tersiyle kenara koyarak var olmayı, konforu önemsemeyerek mücadeleyi, insanlara yeni fikirleri, yeni heyecanları aşılamayı göstermiş olması, her zaman onun liderliğinde beni en çok etkileyen burası oldu.
Muhalefetin aslında bir bunun temelde derdi üslup değil sadece, bir fikir yok. Yani bir fikriniz olursa o fikir etrafında toplumu bir araya getirecek bir heyecanınız, o fikri ve heyecanı taşıyacak aktörleriniz olursa o zaman bir üslup inşa ederek insanların gönlüne girmeye çalışırsınız. Üslup başlangıç noktası değil bir sonuç. Bu hakaret dili, iftira dili, yalan siyaseti Cumhuriyet Halk Partisi'nin başlangıç noktasının teşkil etmiyor. Aksine fikri açık, milletimiz de heyecan oluşturacak bir siyasal söylem geliştirmek, buradaki eksiklik, buradaki açıklık, buradaki fark yalan üreterek kapatılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla biz herhangi bir fikir, herhangi bir mücadele edeceğimiz aşmaya ihtiyacı hissedeceğimiz bir söylem yerine her gün uyandığımızda bir başka iftirayla bir başka yalanla sert, hakaret edici bir dille karşı karşıya geliyoruz. Bir kısır döngü içerisine girmiş durumda Cumhuriyet Halk Partisi, adeta parti içerisindeki yükselmenin tek aracı sayın Cumhurbaşkanımıza AK Partimize ve Cumhur İttifakına en iyi yalanı kim söyleyecek? Kalkıp en gösterişli iftirayı kim atacak ya da en böyle aklı hayale gelmeyecek hakarette nasıl bulunulacak?
''Sayın Cumhurbaşkanımıza, 'Ben iktidara tekrar gelirsem mültecilerin hepsini göndereceğim deyin.' diye çok fazla sözler, çok fazla fikirler geldi. Cumhurbaşkanımız seçimlere daha birkaç gün varken dahi 'Hayır, biz burada kardeşlerimizin verdiği mücadelede insanlık cephesinde onların yanındayız.' diyerek çok net bir tutum sergiledi.''
''Sadece siyaset sadece burada yaptığımız işler gündelik meseleye sıkıştırılamaz. Örneğin şunu düşünün, belki de iyi niyetle 2023 seçimlerine giderken çok farklı yerlerden Sayın Cumhurbaşkanımıza, 'Ben iktidara tekrar gelirsem mültecilerin hepsini göndereceğim deyin.' diye çok fazla sözler, çok fazla fikirler geldi. İyi niyetli olan, basında konuşan Türkiye'de çeşitli akademik çevrelerde olan ve partimizin Cumhurbaşkanımızın iyiliğini isteyerek bunu söyleyenler oldu. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız seçimlere daha birkaç gün varken dahi 'Hayır, biz burada kardeşlerimizin verdiği mücadelede insanlık cephesinde onların yanındayız.' diyerek çok net bir tutum sergiledi. Eğer o gün o hattan vazgeçilmiş olsaydı zalimlikleri, katillikleri her geçen gün daha farklı boyutlarını öğrendiğimiz Esat rejiminin orada şehit olacaktı burada misafir ettiğimiz kardeşlerimiz.''