İslam Memiş


Yayın Tarihi:

12 Ağustos 2018 Pazar 00:00:00

İhtiyacımız olan  tek şey 'Sağduyu'

Cuma günü piyasalarda büyük bir stres yaşandı. Yurtiçi piyasalara döviz kurları ve emtia fiyatları, günü yüzde 15 değer artışlarıyla tamamladı. 

Serbest piyasalarda döviz büroları tabelalarını kapattı, alım-satım işlemleri durdu, bankalarda internetten döviz alım satım işlemi yapılamadı. 

Kolay değil, gün içinde dolar/TL kuru 5,535’den 6,800 Liraya, avro/TL kuru 6,385’den 7,782 Liraya, altının gram fiyatı ise 215,80’den 265,10 Liraya yükseldi. Herkes bu karışıklıkta alalım mı, satalım mı diye düşünürken içeride Orta Vadeli Program (OVP), dışarıda Donald Trump’ın Twitter mesajı takip ediyordu. 

Sonuç: Cuma günü kim ne aldı, kim ne sattı belli değil. Çünkü agresif dalgalanmalara piyasalar, hazırlıksız yakalanmıştı. Türkiye’nin cari işlem açılığı, dış borç stoku malum yüksek seviyede. Yani dolar ihtiyacımızın olduğunu bilen Trump, bu avantajını kullanıyor kullanmaya da devam edebilir. Sabah kalktığında Twitter’den tehdit mesajlarını da sürdürebilir ! Bu bizim için sürpriz olmamalı. 

Yurt içi piyasalarda döviz kurlarında sert dalgalanmalar daha önce belirttiğim gibi üç ay daha devam edebilir. Döviz kurlarında agresif yükselişleri baskılayabiliriz ancak döviz kurlarının yarattığı tahribatın önüne geçemeyiz. Büyüme, cari ve mali açık, enflasyon ve işsizlik rakamları açıklandığında zarar tespitini daha net görebiliriz. Göremeyeceğimiz şeylerin daha ağır basacağını düşünüyorum. 

Mesela; Döviz kurlarının ve emtia fiyatlarının ne olacağını, BIST 100 endeksinin neyi fiyatlayacağını, ABD’nin yeni yaptırım kararları alıp almayacağını, Türkiye’nin yeni müttefiklerinin kim olacağını, rahip Brunson konusunda nasıl gelişmeler yaşanacağını göremeyiz. 

Göremeyeceğimiz konular, dipsiz bir göle benzer. Yani dibini göremediğiniz bir göle baş üstü dalmak tehlikelidir. O yüzden bulanık suyun berraklaşmasını beklemeniz gerek. Şirket yada şahıs olarak bugünlerde bir pozisyon belirlemek imkansız. ABD-Türkiye ilişkilerini yakından takip etmek, Türkiye’nin tedbirlerini hafife almamak, sabır ve sükûnet ile beklemek en iyi karar olacaktır. Türkiye ekonomisine başlatılan ekonomik saldırıyı sadece ABD tarafından görmemek gerek. Türkiye karşıtı bazı AB ülkeleri de bugünler için fırsat kolladığını düşünüyorum ve bekledikleri an geldi. 

ABD’nin tehditlerini AB ülkelerinden bazıları da destekleyebilir. 

Toparlayacak olursak; 

- Piyasalarda öngörü ve tahmin dönemi bitmiştir. 

- Kulaktan duyma dedikodularla iş yapmayın. 

- Kurları takip edin ancak kurları, hayatınızın merkezine koymayın. 

- Yaptırım kararı, kişilere has değil topyekün Türkiye’ye has alınmıştır. 

Yani konu kişisel değil, ülke meselesidir. 

- Sorun sadece ekonomik değil, beka ve bağımsızlık sorunudur. 

- Yılsonuna kadar sürecek tedbirler almalı, işlerimizde farklı yöntemler denemeliyiz. 

- Piyasalara odaklı değil, müşteriye odaklı planlar hazırlamalıyız. 

- Açık bakiye, kolaylık olarak görülse de dönüşü zor olan ödemeler bitirilmeli. 

- Döviz ve altın olarak borçlanmayın, gelirinize göre ve ödeyebileceğiniz gücünüze göre borçlanın. 

- Tanıdık eş, dost, dövizci, kuyumcu gibi kimselere emanet tasarruflarınızı teslim etmeyiniz. Bugünleri sadece kişisel tedbir ve sağduyu ile atlatabiliriz.